Esso’nun evi tarandı
ölmedi, yolda belde ateş açıldı ölmedi, düelloya davet edildi ve o buna icabet
ettiği halde yine ölmedi. Demek ki daha çekecek çilesi vardı…
Keşke öldürselerdi…
Keşke teklif edildiği
gibi, kimliksiz olarak estetikli yüzüyle yabancı bir ülkeye gitseydi…
Keşke ardı ardına
kendisine açılan kapılardan girseydi; ama girmedi ve görevini sürdürdü. Çift
şarjörlü akreplerle dolaşır oldu. Birden bire arkadaşı kalmadı. Onu
kaldırımlarda gören arkadaşları ve onu tanıyanlar kaldırım değiştirmeye
başladı. Oturduğu yerlerde yanına oturanlar olmaz oldu. Onun destek çağrılarına
yanıt bile vermeyenler onunla birlikte ölmek istemiyorlardı…