“…Bakmayın, her ne kadar
dirensem de ötekinin geçen günkü konuşması bam telime dokunmuş, beni aydınlığa
sürüklemişti. O zaten bendim, ne kadar direnebilirdim ki, bunca senedir
baskıladığım asıl karakterim ortaya çıkıyordu sadece. En azından ben böyle
düşünüyordum, böyle düşünmediğim durumda da diğer seçenek netlikle belliydi,
ben bir deliydim, hem de zırdeli…”
Belki zırdeli, belki Tanrı’nın
en sevdiği kullarından biri, belki de bunlardan hiçbiri…
Kenan, sıradan hayatının
içerisinde, birdenbire karşısına çıkan öteki benliğinin rüzgârına kapılıp bizi
bambaşka bir dünyanın içine çekiyor. İçine çekildiğimiz bu dünyada, Kenan’ın
duygularına ortak olmaktan, anbean hissetmekten kurtulamıyorsunuz. Kimi zaman
gülümsetiyor, kimi zaman hüzünlendiriyor, kimi zaman da şaşkınlığa uğratıp “bu
kadarı da olmaz” dedirtiyor.
Kenan’ın ve öteki benliğinin
rehberliğinde kıvrak ara sokaklarda yaşanan maceralara, gizemli olaylara tanık
olurken, bir yandan da yazarın canlı ve özgün üslubunun bıraktığı tadın keyfine
varıyorsunuz.
Kenan’ın ve ötekinin çılgın,
gizemli, ürkütücü ve bir o kadar da keyif veren dünyasında yer almanız
dileğiyle…