Kökleri
çok eskilere dayanan, Çeşme’de kalenin gölgesinde işlenen gizemli cinayetin
etkileri, Paris Üniversitesi’nden ‘68 kuşağı, Türk ve Yunan iki solcu
öğrencinin aşkına kadar uzanıyordu.
Aynı
havayı suyu, bağı bahçeyi, evi avluyu, taşı toprağı paylaşırken, 19. yüzyıl
başlarında Çeşme’nin dar sokaklarında yaşamları kesişen Türk ve Rum ailelerin,
ilk yıllardaki engin dayanışma ve dostluğu, çeşitli olayların gelişmesiyle
yerini nefrete bırakır ama çocuklarının gençlik aşkını engelleyemez.
Çeşme’nin
yakın tarihine ışık tutan, yöre halkı tarafından anlatılan yaşanmış ve söylence
olayları hikâye ederken, Türk- Yunan dostluğu ve nefretinin tanığı olan
“Kalenin Gölgesinde ÇEŞME”, olağanüstü kurgu ve kolay okunur anlatımıyla
belleklerde uzun süre yer edecek.
Bozulan
dostluktan sonraki nefret zehirlerin en öldürücüsüdür.