Dilek EJDER

BÜYÜ AŞK & SIRR´I ALEM

Büyü? Yarasa kanı ve insan cesediyle yapılır da  bu sır peşine düşülmez mi?
Aşk? Yolun aşka düşmeden, aşkın yolu daha bi’ evvel düşer senin yoluna.
Sır?  Bu romanda öyle sırlara tanık olacaksın ki, aklın duracak, şaşar beşer
Yazar Arzu? Ara bul beni yolculuğunda, sır ve büyülerin çözümü peşinde.
Hüvel ve karındaş ikizi Engelli Ağar ? Ağar mitsizim gizeminde yer yer
“Sus”,  yer yer çığlık,  Hüvel ise ara bul beni yolculuğunda bir sırrı gezgin.
Engelli Ağar ve ruh ikizi Ressam Ağar? Onlar iki değil tek kişi, tıpkı
Mevlana ve Şems gibi; sağır ve dilsiz Ağar’ın,  gayb alemi ve suyun 
lisanıyla konuşmasının sırrı, ressam Ağar’ın resimlerindeki lisanın sırrı!
Kâhin Sabahat? Kehanetlerin baykuşu; o deli olduğu kadar akıllı biri!
Mevlana ve Şems? Okuyucunun içine aşk düşmüştü bir kere, her yazarda
aradılar,  her kalemde.  Hiç bilmeden ötesini ve berisini yetiyordu adı aslında;
çünkü birdi Mevlana, kurgusuz, sorgusuz ve sualsiz. Oysa şimdi?
Bu romanın diğerlerinden farkı alıntı ve çalıntı olmayışıdır…
Abdülkadir Geylani ve Nakşi? Yola diktiği 11 kandil ağacı, 11 öğüdün sırrı.
Seyyid Abdülbaki? Zamanın Mevlana’sı ve Şems’i; o ki  okyanus “Sır”lı!
Av Karısı? Ahırın basık kokusu ve tehlikenin buharı yüzüne vurdu
Lamia’nın. Tam o sırada evin çobanı girdi içeri. Yanındaki koca direğin
arkasına gizlenerek merakla seyre daldı.  Av karısının diri ve dik memeleri
çobanın aklını başından almış gibi görünüyordu. O ne güzellik, ne cilveydi
öyle? “Hadi çabuk ol” dedi Elk. tırnağı bereketin efsunuydu av karısının.      
efsunuydu av karısının.      
Son söz yine aşkta; cismani aşk arı gibidir; önce istediği çiçeğe konar,
daha konar konmaz başını kaldırır bu sefer hangi çiçeğe konacağına bakar.
 
Oysa ilahi aşk öyle mi ki “O” ebedi senindir, sen de onun.